Examples of using "올바른" in a sentence and their turkish translations:
buna doğru özelliklere odaklanarak başlamalıyız.
Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.
doğru dilbilgisiyle tam cümleler hâlinde yazılacak,
En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,
Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.
yönelimci odak ise doğru yöne doğru yüzmemizi sağlamaktadır.
İyi tırmanış için bacaklarınızı kullanmalı ve kollarınızla da dengeyi ayarlamalısınız.
Bu karar sizin. Hangi yön bulma metodu bizi doğru tarafa yönlendirecek?