Examples of using "여기에" in a sentence and their turkish translations:
Bu da buraya giriyor.
Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.
Ve düşünmek zorundaydım,
Mesele şu:
"Hayır, bunda kaybolmayacaksın.
Mimarinin yaptığı şey budur.
Ama sabun ekleyince...
Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.
Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Merhaba Khumbu.
Örneğin, "Belli ki başka bir casus
Niçin bununla ilgili kötü hissetmeliyim?
Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.
Sonra ahtapotun yalnız bir yaratık olduğu gerçeğini düşünün
Bir hamsterin ihtiyaç duyabileceği her şey elinin altında.
Suyu doldurabileceğiniz temiz ve saydam bir şişenizin olması
Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.
Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı
ve su yosunları için hidroponik bir bahçe görevi görüyor,