Translation of "못하고" in Turkish

효과를 보지 못하고 있죠.

ve bu işe yaramıyor.

자기 생각에서 빠져나오지 못하고

Kendi aklımızda sıkışıp kalırız.

저희는 자국에서 안전하다고 느끼지 못하고

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

각 기관들이 제 기능을 못하고

işlevsiz kurumlar,

동시에, 다른 사람들도 서로 융화하지 못하고

Aynı zamanda, diğer insanlar da tarafsız,

지금까지 전혀 적절하게 대처하지 못하고 있죠.

Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.

우리가 잘 못하고 -- 잘 이해하지 못하는 것 -- 한 가지는,

Bence aslında iyi yapmadığımız bir şey var,