Translation of "당신의" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "당신의" in a sentence and their turkish translations:

당신의 임무는...

Bu görev, sizin için...

선택은 당신의 몫이거든요

sizin yardımınıza ihtiyacım var.

당신의 가보가 무엇이든지,

Aile yadigarınız ne olursa olsun,

당신의 행동을 분석하고

Hareketlerinizi parçalara ayırıp

어떻게 생각하세요? 당신의 선택입니다

Ne düşünüyorsunuz? Bu sizin seçiminiz.

만약 당신의 삶에서 잘못된 점들을

Yanlış yaptığınız her şeyi ve hayatınızda yanlış olan her şeyi

잊지 마세요 이건 당신의 모험입니다

Unutmayın, bu sizin maceranız.

벌레들을 잡으려면 당신의 도움이 필요합니다

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

당신의 생존 기술을 다른 지역에서 시험해보시려면

Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz

문명을 찾으려면 여전히 당신의 도움이 필요합니다

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

당신의 현명한 결정 덕에 저는 살아남았고

ama akıllı seçimleriniz beni hayatta tuttu

제 말은, 그게 당신의 독특한 강점이에요.

Demek istediğim bu size has bir avantaj.

낮은 신분의 여권은 당신의 선택을 제한한다.

Düşük dereceli bir pasaport seçimlerinizi sınırlar,

이 일은 당신의 사회생활에서 지속적으로 일어났던 일이에요.

Bu, uzun zamandır sosyal ilişkilerde size oluyor.

잊지 마세요 이건 당신의 모험입니다 당신에게 달렸습니다

Unutmayın, bu sizin maceranız yani size bağlı.

잊지 마세요, 잔해를 찾으려면 당신의 도움이 필요합니다

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

하지만 이번에는 당신의 도움이 필요합니다 새로운 인터랙티브 모험에서

Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,

이 여정에 쉬운 길은 없습니다 그래서 당신의 도움이 필요하죠

Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.

잊지 마세요 이건 당신의 모험입니다 당신은 할 수 있습니다!

Unutmayın, bu sizin maceranız. Bunu yapabilirsiniz!

지금까지 당신의 현명한 선택 덕에 이 거친 사막에서 살아남았고

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

왜냐하면 이 일은 당신의 정신건강을 더 좋아지게 할 수 있습니다.

çünkü bu gerçekten ruh sağlığınızı iyileştirebilir.

이게 바로 당신의 일을 이야기할 때 하면 안 되는 방식이에요.

Kastım, "Bu, işinizi insanlara nasıl anlattığınız ile ilgili değil

새로운 임무에서 당신의 기술을 시험할 준비가 되셨다면 '다음 에피소드'를 선택하세요

Ama becerilerinizi yeni bir görevde test etmeye hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

CA: 리드, 저는 당신의 또 다른 열정에 대해 알고 싶어요.

CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek istiyorum.

당신의 현명한 선택 덕분에 우리가 찾던 생물 세 마리를 모두 찾았습니다

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız üç yaratığı da bulmamızı sağladınız.

당신의 추억을 담고 있는 곳을 잃는 고통을 알 수 있을 겁니다.

hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.

당신은 이 여정에서 훌륭한 파트너였습니다 당신의 결정 덕에 무사히 해독제를 찾을 수 있었죠

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.