Examples of using "나폴레옹의" in a sentence and their turkish translations:
Napolyon'un kanatları şimdilik güvende.
Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.
Savaş devam etti ve Ocak 1814'e kadar Napolyon durum daha da kötü görünüyordu.
Ama Napolyon'un saltanatı sona ermiş gibi görünüyordu askeri yenilgiyi reddetmek.
Bu sebepten ötürü Marie Walewska Napolyon'un metresi oldu.
Friedland muharebesi Napolyon'un kariyerindeki en kati zaferlerinden birisidir
Fakat şimdi William Pitt Napolyon'un fetihlerinin Fransa'yı daha güçlü hale getirdiğinden korktu
Olayların merakla gelmesiyle, İsveç şimdi Napolyon'un eski mareşali Bernadotte tarafından yönetildi.