Examples of using "자연의" in a sentence and their turkish translations:
Bu güzellik bende korkuyla karışık bir saygı hissi uyandırdı
buranın bir parçası olduğumu hissetmeyi öğretti.
fakat doğadaki her şey gibi bir yere sahiptir.
Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle