Translation of "‎상어는" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‎상어는" in a sentence and their turkish translations:

‎상어는 기습의 명수입니다

Köpek balıkları sürpriz saldırı yapıyor.

‎상어는 문어를 금세 붙잡았어요

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

‎상어는 문어를 낚아채서 ‎뿌연 숲으로 사라지더군요

Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.

‎상어는 바다에 도착한 새끼의 ‎3분의 1을 잡아먹습니다

Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.

‎문어 냄새가 진동하자 ‎상어는 다시마를 ‎마구 물어뜯었어요

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‎상어는 몸을 흔들어 ‎문어를 떼어 내려 했죠

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

‎상어는 주변을 헤엄치며 ‎문어 냄새를 추적했어요 ‎그 모습을 보니 불안감이 엄습했죠

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

‎문제는 물속으로 ‎돌아가야 한다는 거였죠 ‎상어는 문어 냄새를 ‎다시 쫓고 있었어요

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.