Examples of using "나올" in a sentence and their turkish translations:
ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.
dört kez yazı çıkma ihtimali
Bebek gelmeye hazırdı.
Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.
Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.
Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.
Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.
ne kadar uğraşsam da su yüzeyine çıkamıyorum.
Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.