Translation of "‎나올" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‎나올" in a sentence and their turkish translations:

결과는 불공평하게 나올 것입니다.

ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.

뒷면이 4번 나올 확률은

dört kez yazı çıkma ihtimali

아이가 나올 때가 된 거죠.

Bebek gelmeye hazırdı.

여전히 잔해는 나올 생각을 안 하네요

Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.

‎두 다리가 밖으로 ‎나올 때가 있어요

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

자, 여기 이런 틈에서는 전갈이 나올 수 있어요

Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.

문제는 이런 결과가 나올 가능성이 너무나 희박하다는 것이었습니다.

Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.

제가 아무리 노력해도 물 밖을 나올 수가 없었어요.

ne kadar uğraşsam da su yüzeyine çıkamıyorum.

따라가면 아마 물이 나올 텐데 흔적은 저쪽으로 이어집니다

Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.

낮의 더위를 피해 피난처로 갔던 동물들은 대부분 밤에 나올 겁니다

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

스몰렌스크 작전은 나폴레옹이 최상의 상태에 있을 때 나올 수 있는 것이었다.

'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.