Translation of "Tarantola" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Tarantola" in a sentence and their turkish translations:

Una tarantola.

Bir tarantula.

- Che tipo di tarantola hai?
- Che tipo di tarantola ha?
- Che tipo di tarantola avete?

Ne tür tarantulan var?

Oh, ecco una tarantola.

Bakın, bir tarantula.

- Preferiresti mangiare un topo o una tarantola?
- Preferireste mangiare un topo o una tarantola?
- Preferirebbe mangiare un topo o una tarantola?

Bir fare mi yoksa bir tarantula mı yemeyi tercih edersin?

Una tarantola bloccata in orizzontale.

Tarantula dümdüz duruyor.

Non possiamo far scappare la tarantola.

Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.

Non possiamo farci scappare la tarantola.

Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.

Mi sa che ho trovato la tarantola.

Sanırım tarantulayı bulduk.

Una tarantola, vedi? È tutta ricoperta di sabbia.

Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.

Poco sfugge al sistema di sorveglianza della tarantola.

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

Hai scelto che usi l'acqua per stanare la tarantola.

Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?

Vuoi che scavi per tirare fuori la tarantola? Andiamo.

Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.

Mi sono beccato anche un sacco di peli della tarantola.

Burada bir sürü tarantula tüyü de var.

Stiamo cercando un serpente a sonagli, uno scorpione e una tarantola.

Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.

Se pensi di poter catturare la tarantola da qui, scegli "riprova."

Hâlâ bir tarantula yakalayabileceğinize inanıyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

Gli otto occhietti di questa tarantola vedono poco più che luci e ombre.

Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.