Examples of using "Sostanze" in a sentence and their turkish translations:
daha kompleks değişimlere uğramaya hazır,
O, kimyasalları kullanan bir mikrop -- "kemo"
Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı
tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.
ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.
Paracelsus tıpta kimyasal ve mineral kullanımının öncülüğünü yaptı.
Bu kimyasallar arıları etkileyebilir.