Examples of using "Sentimenti" in a sentence and their turkish translations:
Duygularımı incitiyorsun.
Ben senin duygularını paylaşıyorum.
Onların duygularını anlıyorum.
Tom'un duygularını incittin.
Tom için duyguların var mı?
Onu için hislerin var mı?
Onun için hislerin var mı?
Sana karşı hislerim var.
Hâlâ ona karşı hislerin var mı?
Tom için hâlâ duyguların var mı?
Hâlâ ona karşı hislerin var mı?
Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
Tom duygularımı incitti.
Duygularım hakkında kafam karışık.
Bu adamın duyguları yok.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
Duygularımı ifade edemem.
Ben duygularımı ifade edemem.
Duygularını gizlemeye çalıştı.
Duygularınla oynamıyorum.
Duygularının incindiğini biliyorum.
Onun duygularını incitmek istemedim.
Ben onun duygularını incitmiş olabilirim.
- Onun duygularını incitmek istemiyorum.
- Onun duygularını kırmak istemiyorum.
bu sebeple, bir duygulanım hâlinde
Müzik duyguları tahrik eder.
Onun için hislerim yok.
Onun için hislerim yok.
Başkalarının duygularına dikkat etmez.
Duygularını incittiysem, özür dilerim.
Hislerini incitmek istememiştim.
Senin için duygularım değişmedi.
O, duygularımı hiç umursamıyor.
Tom'un duygularını incitmek istemiyorum.
Sözleri onun duygularını incitti.
Duygularım hakkında Tom'la konuşmaya çalıştım.
Bu, duygular hakkında bir kitap.
Duygularını gizlemez.
Senin duygularını incitmek istemiyorum.
- Tom'un duyguları kırgındı.
- Tom'un duyguları incindi.
Tom'un hislerini incitmemek için dikkatli ol.
Tom'un duygularını incittiğimi düşünüyorum.
"Hisler gelgit gibi geri çekildiğinde,
Sanırım onun duygularını incittim.
Tom'un hâlâ Mary'ye karşı duyguları var mı?
Ancak bu, hislerimi değiştirmiyor.
Tom'un duygularını incitmek istemedim.
Kimsenin duygularını incitmek istemedim.
Duygularımız otoritemizin kapsamı olduğu için
Tom'un duygularını incittiğimi düşünüyorum.
Tom, Mary'nin duygularını incitmek istemedi.
Tom Mary'nin duygularını incitmek istemiyor.
Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup
Çünkü ırkçılık hislerle değil, davranışlarla alakalı.
Ama ona karşı olan hislerim üstün geldi.
Tom Mary'nin hislerini incitmekten korkuyordu.
Tom hislerini Mary'den saklayamadı.
Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir
- Tom'un niyeti Mary'nin hislerini incitmek değildi.
- Tom Mary'nin duygularını incitmek istemedi.
Tom Mary'nin duygularına zarar vermek niyetinde değildi.
O mutlu ya da üzgün hissettiğinde hislerini ifade edebilir.
Duygularınıza zarar vermiş olabilirim, ancak bu benim niyetim değildi.
Gerçek duygularını göstermek Japonya'da bir erdem olarak düşünülmemektedir.
Onun duygularını anlayamıyorum.
Onun duygularını incitmekten korktuğum için ona gerçeği söylemedim.
Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.
Muktedirliğin vizyonlarının yanı sıra aşağılık duyguları içeren kafasında bir patlayıcı karışımı vardı.