Examples of using "Seduti" in a sentence and their turkish translations:
Oturuyorlar.
- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.
Tom ve Mary geride uzağa oturdular.
Öğrenciler konferans salonunda oturuyorlar mı?
Hepimiz oturduk.
Çimin üzerinde oturduk.
Oturduk ve bekledik.
Tom ve Mary birlikte oturdu.
Onların hepsi oturdular.
İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.
Biz içeri girdiğimizde Tom ve Mary oturuyordu.
Onun tüm kedileri arabanın üstünde oturuyorlar.
Bir gün ofiste otururken
Bankta oturan iki adam Amerikalıydı.
Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.
Biz daire şeklinde oturduk.
Bir oğlan ve bir kız çitin üzerinde oturuyor.
O kadar heyecanlıydık ki yerimizde duramıyorduk.
Tom ve Mary birbirlerinin karşısına oturmuştu.
Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.
Biz aynı gemide oturuyoruz.
Bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.
Neden hâlâ burada oturuyoruz?
Tom ve Mary, John'un üç sıra arkasına birlikte oturdular.
Bir ağacın altına oturdular.
Tom, Mary, John ve Alice ateşin etrafında oturdular.
- Oturmuş olarak kal!
- Oturduğun yerden kalkma!
Onlar bir daire içinde oturdu.
sonra ofiste oturup bunları kendimize sesli okurken
Biz bir süre sessizlik içinde birlikte oturduk.
MR: Ne yapacağız? SJ: Burada sakince oturacağız.
Kıpırdamadan otur.
Odanın ortasına oturduk.
Tom masanın etrafında oturan insanlara daha önce hiç poker oynamadığını söyledi.
Tom ve Mary verandada bir masada birbirlerinin karşısında oturuyorlardı.
Her ikisi oturdu.
Biz oturur oturmaz, o bize kahve getirdi.
Biz topyekün sessizce oturduk.
- Mutfakta oturuyorlar ve çay içiyorlar.
- Onlar mutfakta oturup çay içiyorlar.
Biz parkta bankta oturduk.
Biz parkta bir banka oturduk.
- Nerede oturuyordun?
- Nerede oturuyordunuz?
Tom'un sandalyesinde oturuyorsun.