Examples of using "Quell'uomo" in a sentence and their turkish translations:
O adamı tanıyor musun?
O adamı dinlemeyin.
Şu adamı tanımıyor musun?
O adam beni rahatsız ediyordu.
O adam şanslı doğdu.
O adam bir mahkûm.
Her şeyden önce, o adam kim?
O adam pellagradan öldü.
Şu adam ekmek yedi.
O adam ölü.
O adam Tom.
O adam çok şey biliyordu.
O adam Pedro'dur.
O adam güçlü.
Şu adama dikkat et.
O adam Raul.
O adam Kenyalı.
Şu adam Tom mu?
Bana şu adamın adını söyleyebilir misin?
Bill o adam tarafından öldürüldü.
O, bana o adamın kim olduğunu sordu.
Şu adamın bir kutusu var.
- Şu yaşlı adam da kim?
- Şu yaşlı adam kimdir?
O adam bir asker.
Oradaki şu adam kim?
O korkunç adam kimdi?
Şu adam çok bronzlaşmış.
O adam Oblomovluktan muzdarip.
O adam intihar etmiş olamaz.
O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
O adam kesinlikle bir bekar.
O adam tanıdık geliyor.
Açıkçası, o adamdan hoşlanmıyorum.
O adam Perry Mason, avukat.
Bu adam tam bir yobaz.
O adam bir Kriminolog. Ona güven!
Büyük bir şapkası olan adamı tanıyor musunuz?
O adam bir suçlu. Ona güvenmeyin.
O adamın adını çok iyi hatırlıyorum.
Dışarıda bekleyen o adam kimdi?
"O adam kim?" "Bay Kato."
O adam benim cüzdanımı çaldı.
Şurada duran adam kim?
O çirkin adamın güzel bir karısı var.
O uzun boylu adam Bay Smith'dir.
Bu adam ölüme mahkûm edilmelidir.
O adam panik halinde.
O adam Mary'den uzun.
O adam kız kardeşime âşık.
Adamın Fransızca konuştuğunu düşünüyorum.
Ah! Bu adamı tanıyorum!
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
O adama güvenmemelisin.
O adam geçen hafta kovuldu.
O adam bir kaplan maskesi takıyordu.
Sanırım o adam Fransızca konuşuyordu.
Ken o adamın adını hatırlayamadı.
O adam Fransız. Sen ve kız kardeşin de Fransız mı?
Yavaş konuşma o adamın özelliğidir.
Adamın söylediklerini anlayamıyorum.
Şu adam bana ismini söylemedi.
O adam küçük bir kızın öldürülmesinden dolayı yargılanıyor.
"Bu adam bir aslan," dedi Napolyon ilerleyişini izleyerek.
O kır saçlı adam Tom'un babası.
Bu adamın değerini bilmiyorsunuz.
O adam bir hafta önce akciğer kanserinden öldü.
Kapının yanındaki o adamla odanın diğer tarafındaki pencerenin yanında duran o kadının fotoğrafik hafızası var.