Examples of using "Proprietà" in a sentence and their turkish translations:
O büyük bir mülke sahip.
Bu arazi benim mülkiyetimdir.
Teyzem büyük bir emlakı miras olarak aldı.
Eşyalar benim.
Bu özel bir mülktür.
Tom bu mülke sahiptir.
Bu mülkün sahibi kim?
Tom çok sayıda mülk sahibidir.
Mülkiyet hırsızlıktır.
Köleler mal olarak kabul edildi.
Tom Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilir.
O, Fas'taki tüm mülkünü sattı.
Onun tarafından eve sahip olundu.
Esperanto kimsenin malı değildir.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Tom'un servet değeri ne kadar?
Ben kendi arabamı sürüyorum.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
Çin'de hükûmetin yönettiği fabrikalarda
Tom Fransızcayı adam akıllı konuşmayı bilmez.
Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
Yangın bizi varlığımızdan yoksun bıraktı.
Onun sayfiyedeki evi çok güzel.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
Tom'un vasiyetine göre, Mary onun tüm gayrimenkulünü miras olarak alacak.
Bu göl özel. Burada balık avlamak yasaktır.
Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.
O sahip olduğu gayrimenkullerin yönetim haklarını avukatına verdi.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Bir cümle, bunun gibi hiç kimseye ait olmadığında, onu kendiniz düzeltebilirsiniz.
Tom Mary'nin çok akıcı şekilde Fransızca konuştuğunu bilmiyordu.