Examples of using "Prestare" in a sentence and their turkish translations:
Dikkat etmelisin.
Öğretmene dikkat etmeniz gerekir.
Dene ve dikkat et.
Onun tavsiyesine kulak vermelisin.
Neden dikkat etmeye çalışmıyorsun?
Dikkat etmek ve dinlemek zorundayız.
Trafik işaretlerine dikkat etmeliyiz.
Daha çok dikkat etmeliydim.
İstersen sana bir tane ödünç verebilirim.
Biraz daha dikkat etmeliyim.
Erkek kardeşime ödünç para verir misiniz?
İşaretlere daha fazla dikkat etmeliyim.
Denizde yüzerken dikkat etmelisin.
Tom Mary'nin söylediğine dikkat etmeliydi.
Bana biraz borç para verebilir misin?
Bir tefeciden ödünç para alsaydın bir aptal olurdun.
Hepimiz Tom'un söylediklerini daha dikkatli dinlemeliyiz.
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
Belki Tom sana biraz ödünç para verebilir.
Tom'u önemseme.
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?