Examples of using "Politico" in a sentence and their turkish translations:
Bir politikacı gibi görünüyorsun.
O sadece bir politikacı.
Siyasi sığınma istiyorum.
Siyasi sığınma talep ediyorum.
Siyasi sığınma talep ettim.
Yeni bir siyasi parti kurdular.
O iyi bir politikacı değildi.
Siyasi sığınmaya ihtiyacım var.
Tom politikacıdır.
Bir politikacıya asla güvenme.
Gözde politikacın kimdir?
Politikacıya büyük bir rüşvet teklif etti.
Büyük politikacı 1963'te vefat etti.
Biri o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
O bütün politik gücünü kaybetti.
Anlarsınız, ben bir siyasetçiyim
Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
Bir politikacı olmak zor.
Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
ya da siyasi bir toplantıya katılmak,
Churchill çok tutucu bir politikacı.
Bu şirket bir siyasi kukla.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Gözde politikacın kimdir?
Politikacı rüşvet almaktan utanmıyordu.
Politikacı olaydan sonra herkesin önünde görünmedi.
Onlar siyasi sığınma aldıktan sonra vatandaş oldu.
Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.
Çözdüğü bir keşmekeşten veya yaptığı bir konuşmadan dolayı
Bay White, liberal bir politikacıdır.
İnsanlar politikacıya yumurta fırlattılar.
Grant etkili bir siyasi lider değildi.
Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.
Bu politikacı, tipik bir şampanya sosyalistidir.
CQ: Çift partili arkadaşlığımızı
O politikacının söylediği hiç gerçek değil.
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.
Dünya üzerinde hiçbir ülkede iklimi mahvettiği için yaptırıma uğratılan
Ayrıca komünizm tehditiyle karşı karşıya gelebilecek tek siyasi partiye yardım etmek içindi.
Komünizm Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinde politik bir sistemdi fakat 1993'te sona erdi.
Alman Die Welt gazetesi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu " yaşayan en seksi politikacı" olarak nitelendirdi.