Examples of using "Parcheggiare" in a sentence and their turkish translations:
Burada park edebilirsiniz.
Park etmek bir kâbustu.
Burada parketme yasaktır.
- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.
Nereye park edeceğimi bilmiyorum.
Burada park edemezsin.
Nereye park edebilirim?
- Buraya park edebilir miyim?
- Burada park edebilir miyim?
Nereye park etmeliyim?
Nereye park edebiliriz?
Burada park yapılmaz.
Arabanızı burada park etmeniz yasal değil.
Arabamı buraya park etmek zorundayım.
Onlara nereye park etmesini söyledin?
Ona nereye park etmesini söyledin?
Ona nereye park etmesini söyledin?
Arabanı park etmene yardım edeceğim.
Arabamı buraya park edebilir miyim?
Park etmede sıkıntı yaşadım.
Buraya park etmek için izin aldın mı?
Buralarda park etmene izin verilmez.
Tom'a arabasını nereye park edeceğini söyle.
Tom park edecek bir yer buldu.
Arabamı buraya park etmeliyim.
Buralarda park edecek birkaç yer var.
O araba o kadar büyük ki onu park etmek zordur.
Park edecek başka bir yer yok.
Binanın tam önünde bir park yeri bulabildim.
- Tüm park yerleri dolu.
- Park yapılabilecek bütün yerler dolmuş.
Tom arabasını nereye park edeceğini bilmiyordu.
Biri bana oraya park edemeyeceğimi söyledi.
Lütfen Tom'a artık buraya park etmemesini söyleyebilir misin?
Tom parkedecek bir yer bulamadı.
Bir süre için buraya park edebilir miyim?