Examples of using "Proibito" in a sentence and their turkish translations:
Sigara içmek yasak.
Dans etmek yasak.
Bu yasaklanmalı.
Park etmek yasak!
Kesinlikle yasaktır.
Burada fotoğraf çekmek yasaktır.
Burada sigara içmek kesinlikle yasaktır.
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
Bu yasaklanmıştır.
Burada balık tutmak yasaktır.
Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.
Restoranda sigara içmek yasaklandı.
Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.
Bazen aşk yasaktır.
Toplantı odasında yemek yemek yasaktır.
O zamandan beri ağlamak yasaklandı.
Bu restoranda sigara içmek yasaktır.
Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
Güvercinleri beslemek yasaktır.
Sigara içmek, restoranın her bölümünde yasaktır.
Burada parketme yasaktır.
''Star Trek'' ve ''Forbidden Planet''i izleyerek büyüdüm
Bu göl özel. Burada balık avlamak yasaktır.
Doktor maratona katılmamı yasakladı.
Okulda sigara içmek yasaktır.
Bu şehrin tüm restoranlarında sigara içmek yasaktır.
Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Kaiforniyadaki restoranlarda sigara içmek yasaklanmıştır.
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
Bu çoğu ülkede yasaklanmıştır.
Güvercinleri beslemek yasaktır.
Babam evcil kedi sahibi olmamı yasakladı.