Examples of using "Paolo" in a sentence and their turkish translations:
Francesca Paolo'yu yardım eder.
Ben Paul ile geliyorum.
Bu kitap Paolo’ya aittir.
Paolo ölü bulundu.
Bu kitap Paolo'nun.
Paul, Roma'da doğdu.
Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.
Şubat ayında Sao Paulo'daydım.
İsa'nın havarilerinden birinin adı Paulus'tu.
Sao Paulo'daki büyük bir eğlence parkını ziyaret ettik.
İki seçeneğin var. Sao Paulo ve Rio de Janeiro.
Claudia, Paoloya "Francesca'yı seviyor musun?" diye sordu.
Paul'ü sanki babammış gibi seviyorum.
Paul zengin olmasına rağmen kibirli olmadı.
Paolo bana ertesi gün ava çıkacağımızı söyledi.
Sao Paulo Brezilya'nın en modern şehridir.
Ya da sadece Paolo Sorrentino'nun '‘Il Divo’' fimini izleyebilirsiniz.
Paul, Roma'da doğdu.
São Paulo ülkedeki en büyük yumurta üreticisi.
Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.
Yarın seninle maça gitmek istemiyorum, Paolo'yla sinemaya gitmek istiyorum.