Examples of using "Offerta" in a sentence and their turkish translations:
Teklifimiz sizde.
Ben senin önerini takdir ediyorum.
Teklifini kabul ediyorum.
Teklifini kabul edecekler.
O bizim teklifimizi reddetti.
- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.
O bizim teklifimizi kabul etti.
- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.
Onun teklifini reddetti.
Gerçekten teklifini takdir ediyorum.
Önerini beğeniyorum.
Önerinizi yeniden düşündüm.
Önerin nedir?
Teklifiniz makul.
Onların teklifini reddettim.
Ne cömert bir teklif!
Onun önerisini reddetmeliydin.
Niçin onun önerisini reddettin?
Teklifiniz hala geçerli mi?
Neden onların teklifini reddetmedin?
- Tom önerimizi kabul etti.
- Tom teklifimizi kabul etti.
Tom onların teklifini reddetti.
- Tom teklifimizi reddetti.
- Tom önerimizi geri çevirdi.
Tom teklifimi reddetti.
Teklifi mi kabul ediyor musun?
Ben teklifinizi almaya istekliyim.
O, onun teklifini dikkatlice düşündü.
Bu benim son teklifim.
Bunu satışa çıkardım.
Tom bizim iş teklifini reddetti.
Tom onların iş teklifi kabul etti.
Bu benim son teklifim.
Onun teklifini reddetmek zorunda kaldım.
Teklifini düşünmekteyim.
Onun teklifini hemen kabul ettim.
Tom teklifini kabul etti mi?
Teklifim reddedildi.
Bu öneri beş gün için iyidir.
İyi bir iş teklifi aldım.
Gönüllü oldum.
Bu araba, paranız için en iyi anlaşma.
Senin önerini kabul etmesi için Tom Mary'yi ikna etmeye çalışacak.
Yerinde olsam, onun teklifini kabul ederim.
Çok düşündükten sonra onun önerisini kabul ettik.
Onu onlara sundum.
Onu ona sundum.
Onu ona sundum.
gıda teminimizde çok büyük etkiye sahip olabilir.
- Onun teklifini kabul etmemem niçin hiçbir neden görmüyorum.
- Onun teklifini kabul etmememi gerektiren hiçbir neden olmadığını görüyorum.
Tom önerimizi dikkate almaz ki.
Tom önerimizi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
Onların taşınmasına yardım etmeyi önerdim.
O, işi yapmak için gönüllü oldu.
Onun taşınmasına yardım etmeyi teklif ettik.
Onun taşınmasına yardım etmeyi teklif ettik.
Ona ev ödevinde yardım etmeyi önerdim.