Examples of using "Negoziare" in a sentence and their turkish translations:
Görüşmek için hazırım.
Müzakere edilecek hiçbir şey yok.
Onlarla müzakere yapması için onu atadık.
Aşırı kişiler müzakere etmeyi reddettiler.
Pazarlık güçleri kadar ödeniyor
Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi
Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu