Translation of "Matite" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Matite" in a sentence and their turkish translations:

- Quante matite hai?
- Quante matite avete?
- Quante matite ha?

Kaç tane kurşun kalemin var?

- Non ho matite.
- Io non ho matite.

Hiç kurşun kalemim yok.

- Tom ha temperato le matite.
- Tom temperò le matite.

Tom kalemleri açtı.

Produrre matite esagonali,

olduğunda karar kıldılar

- Ci sono cinque matite qui.
- Ci sono cinque matite qua.

Burada beş kurşun kalem var.

- Ho comprato due dozzine di matite.
- Io ho comprato due dozzine di matite.
- Comprai due dozzine di matite.
- Io comprai due dozzine di matite.

İki düzine kalem satın aldım.

Queste sono le mie matite.

Bunlar benim kalemlerim.

- Ho dato tre matite a ognuno di loro.
- Io ho dato tre matite a ognuno di loro.
- Ho dato tre matite a ognuna di loro.
- Io ho dato tre matite a ognuna di loro.
- Diedi tre matite a ognuna di loro.
- Io diedi tre matite a ognuna di loro.
- Diedi tre matite a ognuno di loro.
- Io diedi tre matite a ognuno di loro.

Onlardan her birine üç kurşun kalem verdim.

- Mi servono dei pastelli.
- Ho bisogno di matite colorate.
- Ho bisogno di pastelli.
- Mi servono delle matite colorate.
- Io ho bisogno di matite colorate.

Renkli kalemlere ihtiyacım var.

Ma guarda qua, alberi delle matite.

Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.

Ma guarda qui, alberi delle matite.

Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.

Queste matite sono dello stesso colore.

Bu kalemler aynı renkte.

Dovrebbe aver comprato un po' di matite.

Bazı kurşun kalemler almalıydı.

Ho comprato una dozzina di matite oggi.

Bugün bir düzine kurşun kalem aldım.

Al giorno d'oggi pochi studenti utilizzano le matite.

Bu günlerde az sayıda öğrenci kurşun kalem kullanıyor.

Vuoi che provi a estrarre il liquido dall'albero delle matite.

Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?

Ha due matite. Una è lunga e l'altra è corta.

Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.

Ha due matite; una è lunga e l'altra è corta.

Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.

Ma se sono alberi delle matite in grado di idratarti, sarà molto più facile estrarne il liquido

Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak

Persino il contatto può causare immediatamente bruciature e vesciche. Ma se sono alberi delle matite in grado di idratarti

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır