Examples of using "Comprai" in a sentence and their turkish translations:
Ben şu arabayı satın aldım.
- Ben onu aldım.
- Onu satın aldım.
- Aldım.
Ben birçok tipte kumaş satın aldım.
Ben bir kitap satın aldım.
Bir şapka aldım.
Bir sandviç aldım.
Bir kaktüs satın aldım.
Bir ev aldım.
Birkaç elma satın aldım.
Muz aldım.
Ben birçok şey aldım.
- Bunu Tom'a aldım.
- Bunu Tom için satın aldım.
Ben eski bir lamba satın aldım.
Nintendo 3DS satın aldım.
Tüm elmaları satın aldım.
Bir VIP geçişi aldım.
- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.
Ben kitabı satın almadım.
Ona bir dergi satın aldım.
Sana kırmızı güller getirdim.
Ona bir saat aldım.
Ona bir saat aldım.
Onun için bir köpek aldım.
Bunu bizim için aldım.
Bunu onun için aldım.
Bunu onun için aldım.
Mary için bir şey satın aldım.
- Yeni bir şapka satın aldım.
- Yeni bir şapka aldım.
Bir çift ayakkabı aldım.
Ben bu saati mağazada satın aldım.
İki torba patlamış mısır aldım.
Yarım şişe şarap satın aldım.
İki düzine kalem satın aldım.
Ben bunu annem için satın aldım.
Bir makas satın aldım.
Yarım düzine yumurta aldım.
Ben bunu bir hayır kurumu mağazasından aldım.
Ben cam bir vazo aldım.
O kitabı onun için satın aldım.
2013'te bir ev satın aldım.
İki pantolon satın aldım.
Bu kitabı Kakuzen'de aldım.
Ben bir yün kazak satın aldım.
Ben çeşitli kumaş parçaları satın aldım.
O kitabı onlar için satın aldım.
Bu kitabı onun için satın aldım.
Ben de bir düzine yumurta satın aldım.
Bu kitabı Boston'dan aldım.
- Tom için bir saat satın aldım.
- Tom için bir saat aldım.
Birkaç şişe şarap satın aldım.
Üç şişe şarap getirdim.
Karım için bir akıllı telefon aldım.
Bu şapkayı 2000 yene aldım.
Ben o mağazada bir kedi aldım.
Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim.
Ben o mağazadan bir saat satın aldım.
Yeni bir gözlük aldım.
Onun için harika bir saat aldım.
Bu dükkanda bir kedi satın aldım.
Bu ilacı babam için aldım.
Halk hikayeleri hakkında bir kitap satın aldım.
Tütün aldım ve onu içtim.
Bu kitabı indirimli aldım.
Bu ceketi düşük bir fiyata aldım.
Bir çift deri eldiven aldım.
Bir güneş gözlüğü aldım.
Biraz peynir ve biraz süt aldım.
Tom'a bir saat aldım.
Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
Bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıdan aldım.
Noel için kendime bir banjo satın aldım.
Zamana ayak uydurmak için yeni bir bilgisayar aldım.
Tom'a bir saat satın aldım.