Examples of using "L'invito" in a sentence and their turkish translations:
O, daveti reddetti.
Doğal olarak o, daveti kabul etti.
Ben davetiye almadım.
Tom daveti kabul etti.
Mary daveti reddetti.
Ben, davet için minnettarım.
Sana davetiye gönderemem.
- Tom'un davetiyesini aldınız mı?
- Tom'dan davet aldınız mı?
Davet için teşekkürler.
Ben sana davetiye gönderemem.
Sadece Takeuchi daveti kabul etmedi.
Tom Mary'nin davetini kabul etti.
Davetiniz için çok teşekkür ederim.
Tom Mary'nin davetini kabul etmedi.
Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
Dan, Linda'nın akşam yemeği davetini kabul etti.
Davetiye, " Hediyeler yok, lütfen" diyordu.
Tom, Mary'nin davetini kibarca reddetti.
Rashad Robinson: Çağırdığınız için teşekkür ederim.