Examples of using "L'abitudine" in a sentence and their turkish translations:
O eskiden içerdi.
O içmezdi.
O önceleri bira içerdi.
Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.
O önceleri bira içerdi.
- Her şeyi abartmak gibi bir alışkanlığın var.
- Her şeyi abartma alışkanlığın var.
Kiliseye gitmek huyu değildir.
Kendim için yemek pişirmeye alışkınım.
Sabahları duş alma alışkanlığım var.
Pazar günleri sinemaya giderdi.
Pazar günü müzeye giderdi.
Rastgele roman okurdum.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Tom bize bisküviler pişirirdi.
Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.
Onun yemek yerken gazete okuma alışkanlığı vardır.
Kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkmak onun anlışkanlığı.
John gece yarısına kadar yatmamaya alışık.
Genellikle eve varır varmaz televizyonu açar mısın?
Kız kardeşim yemek pişirmeye alışkın değildir.
Anneler oğullarına mastürbasyon yaparlarsa kör olacaklarını söylerdi.
Pazar günü onunla tenis oynardım.