Examples of using "Intenzione" in a sentence and their turkish translations:
Senin niyetin o muydu?
Sen onları öldürmek niyetinde miydin?
Onlara yardım etmeye niyetin var mı?
Kalmayı planlıyor musun?
Kalmayı planlıyor musun?
Onu kullanmayı istiyorum.
Sana söylemek istedim.
Ona yardım etmeyi planlıyor musun?
Bize yardım etmeye niyetin var mı?
Onu öldürmeyi tasarlıyor muydun?
Onu öldürmek niyetinde miydin?
Bana yardım etmeye niyetin var mı?
Ona yardım etmeye niyetin var mı?
Ona yardım etmeyi tasarlıyor musun?
Onu yok etmeye niyetleniyoruz.
Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?
Ne zaman başlamayı planlıyorsun?
Onları aramak istedim.
O, arabayı almayı planlıyor musunuz?
Tom'a yardım etmeyi planlıyor musunuz?
Seni incitmek istemedim.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Ne zaman başlamayı düşünüyorsunuz?
Sadece onu korkutmak istedim.
Sadece onu korkutmak istedim.
- Onu nasıl yapma niyetindesin?
- Onu nasıl yapmayı düşünüyorsun?
Neden onu yapmayı planlıyorsun?
Nasıl yardım etmeyi planlıyorsun?
O bize yardım etmek niyetinde mi?
Niyetim o değildi.
Aramak istedim.
Onu yapmaya niyetliyim.
Ben gelmeyi düşünüyorum.
Onu demek istiyorum.
Ne kadar kalmayı planlıyorsun?
Otelde kalmayı planlıyorum.
Uzun kalmayı planlıyor musun?
Tom dönmeyi planlıyor.
Onları gücendirmek istemedim.
Islanmaya niyetim yok.
- Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.
- Sana o izlenimi vermek istememiştim.
Üzgünüm, sözünüzü kesmek istemedim.
Yazı nerede geçirmeyi planlıyorsun?
Kaç tane insan getirmeyi planlıyorsun?
Neden bize yardım etmeyi planlamıyorsun?
Neden bunu yapmayı planlamıyorsun?
- Fransızca öğrenmeyi mi planlıyorsun?
- Fransızca çalışmayı mı planlıyorsun?
Başka kim davet etmeyi planlıyorsun?
Bunu Tom'la yapmayı planlıyor musun?
Yarın evlenmeyi planlıyorlar.
Onu öldürmek istemedim.
Ona vurmak istemedim.
Ona sormaya niyetim yok.
Onu yapmaya niyetim yok.
Tom'u aramak istedim.
Her şeyi yok etmeyi istiyorum.
Ben onu söylemek istemedim.
Öyle yapmak niyetindeyiz.
Ben öyle yapmak niyetindeyim.
Biz hâlâ gitmeyi planlıyoruz.
Kesmek istemedim.
Ben bakmak istemedim.
Ben bağırmak istemedim.
Kaybetmeye hiç niyetim yok.
O ne yapma niyetinde?
O, bir aktris olmaya niyetlendi.
Kendimi tekrarlamayı düşünmüyorum.
Onu zaten yapmayı tasarlıyorum.
Hâlâ Tom ile evlenmeyi planlıyor musun?
Kentte kalmayı planlıyorum.
Bu kentte yaşamayı planlıyorum.
Onlara hiçbir şey söylemek niyetinde değilim.
Hiçbir şeye dokunmuyordum.
Onu bir kalem satın almayı düşünüyorum.
Ben bir şey kesmeye niyet etmedim.
Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk.
O bize yardım etmeyi planlıyor mu?
- Ondan ayrılmayı planlıyorum.
- Onunla ilişkiyi bitirmeyi planlıyorum.
Biz onu değiştirmek istiyoruz.
Gelmeyi planlıyorum.
Onu uyandırmaya gideceğim.
Onu aramak istedim.
Benim niyetim o değildi.
Onu yapmayı düşündüm.
- O benim amacım.
- Niyetim bu.
Onunla ne yapmayı istiyorsun?
Onunla ne yapmayı planlıyorsun?
- 10:00'a kadar çalışmayı planlıyor musun?
- Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?
Bunu burada bırakmayı planlıyorum.
- Seni incitmek istemedim.
- Amacım seni incitmek değildi.
- Seni incitmek istememiştim.
- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmem gerekiyor.
- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmeliyim.
Üzgünüm. Sana sürpriz yapmak istemedim.
Boston'da kimi ziyaret etmeyi planlıyorsun?
Tom'un bunu yapmayı planladığını düşünüyor musun?
Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.
Bir doktor olmaya niyeti var mı?
Pazartesi günü çalışmayı planlamıyorum.
Asla evlenmemeyi planlıyorum.