Examples of using "Giudice" in a sentence and their turkish translations:
- Onlar bir hakim atadılar.
- Bir yargıç atadılar.
Merhamet için yargıca yalvardı.
Hakim itirazı reddetti.
Hakim nerede?
Tom bir yargıçtır.
O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
Yargıç onu ölüme mahkûm etti.
Hakim Tom'u ölüm cezasına çarptırdı.
Hakim görevsizlik kararı verdi.
Bir yargıç olmak istemiyorum.
Tom suçsuz olduğunu hakime söyledi.
Halk en iyi yargıçtır.
Hakimin kararı nihaidir.
O hakimi satın alamazsın.
Yargıç onu affetti.
Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi.
Hakim onu bir yıl hapis cezasına çarptırdı.
Yargıç onu beş dolar para cezasına çarptırdı.
bir hakime gitmeli, izin almalı,
Tom hakime bağıracak kadar sinirliydi.
bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.
Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.
''Judge Dredd'' veya ''Bıçak Sırtı''nın bir versiyonu olacaktı.