Examples of using "Dura" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey ebediyen sürmez.
Aşk sürer.
O onlara sert davranıyor.
ve hayat çok zor.
Seni unutmak zor olacak.
Bizi şaşırtmak zor.
O ne kadar zordu?
Hayat zordur, ama ben daha zorum.
Hapisteki hayat zor.
İşitme güçlüğü varmış gibi davrandı.
bunları dinlemek de zor olmalı.
Bu zor.
Bu ne zamandır devam ediyor?
Et serttir.
Sen sertsin.
Kararlılık başarının anahtarıdır.
Hayat çok zordur.
- Sabrımı deniyorsun.
- Sabrımı taşırıyorsun.
- Sabrımı zorluyorsun.
"Bu çok zor" diyemezsiniz.
Yeni Ay uzun sürmez.
Soğuk ve acı gerçek şu ki:
Zor olacak.
Bu zor olmalı.
Ağrı çok uzun sürmez.
Zor mu?
Bu zor.
Hayat herkes için zordur.
Böcekler sert bir cilde sahiptir.
Yaz çok uzun sürmez.
Bu zor, biliyorsun.
Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
Kış, işin zor kısmını halletmiştir.
Yılın bu döneminde bile burada şartlar çok çetindir.
Bir bankacının yaşamı zordur.
Başkan prensiplerinden vazgeçmedi.
Bu senin için zor, değil mi?
Tom'u idare etmek zor.
Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.
ve bu en zorlu tırmanışın sonu oldu.
Hayat zordur.
Başın ağrıyorsa dinlenmek zordur.
Her şeyin bir sonu vardır.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
Bu şey sert.
Tom'u bizimle gitmesi için ikna etmek zor olacak.
Dürüst olmak zor.
Ama hayat zordur.
En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.
Bu ne kadar zor?
Film ne kadar sürüyor?
Neden Almanya Yunanistan'a bu kadar sert.
Bu zor olabilir.
Zor değil mi?
Bu çok zor.
Zor bir hayatı vardı.
Dinlemek, öğrenmek ve önemsemek bizler için o kadar da zor değil.
Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.
çok zorlu ve çalkantılı bir gün olduğunu hatırlıyorum.
O, kaya kadar sertti.
O en zor kısım.
Çiğnemek benim için zordur.
Hayat hâlâ zor.
Tom kalın kafalı, değil mi?
Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.
O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.
Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
O ne kadar zor olabilir?
O kadar da zor değil.
Bunu kabul etmek zordur.
Bu çok zor değil.
Ve, tabii, bağ olmadan seks yapmak zordur, değil mi?
Bana çok yüklenme.
Tom'a karşı çok kötü davranma.
Çok zordu.
Herkes için zor değil.
Garanti süresi nedir?
Bu zor değil.
Bu çok zordu.
Bana çok yüklenme.
Ona karşı bu kadar katı olma.
1.Dünya Savaşı başlayalı 5 ay olmasına rağmen tüm ordulardan 1 milyon asker kayıp verildi.
Bu şimdiye kadar yaptığım en zor şey.
Lütfen bana çok kötü davranma.
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!
Bunu yapmak göründüğünden çok daha zor.