Examples of using "Dollari" in a sentence and their turkish translations:
- Beş dolarınız var mı?
- Beş doların var mı?
Bana yüz dolar ver.
Ben onun için on dolar ödedim.
Bana üç yüz dolar borçlusun.
Bana üç dolar borçlusun.
Bana otuz dolar borçlusun.
Onun sadece 100 doları vardı.
Benim sadece üç dolarım var.
Sana beş dolar borçluyum.
- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.
Sana otuz dolar borçluyum.
Sana 300 dolar borçluyum.
- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.
Bana otuz dolar ödünç verebilir miydin?
O, yüz dolar biriktirdi.
Onun elli doları vardı.
Bana dolar olarak karşılığını ver.
Ona 300 dolar ver.
Ona 300 dolar ver.
300 dolarım var.
- Bana on dolara mal oldu.
- O, bana 10 dolara mal oldu.
Bana hala yirmi dolar borçlusun.
Bana otuz dolar daha borçlusun.
Ben sadece üç dolar harcadım.
Sadece üç yüz dolara ihtiyacım var.
Onu on dolara aldım.
Onlara 300 dolar ver.
Yaklaşık elli dolar ödedim.
Saatte on üç dolar kazanırım.
Ona bin dolar borçluydum.
Beş dolarım yok.
Ona otuz dolar borçluyum.
Ona otuz dolar borçluyum.
O on beş dolardan daha azdı.
Bunun için otuz dolar ödeyeceğim.
Yedi dolar, lütfen.
Bu üç yüz dolar eder.
Bu üç yüz dolara mal olacak.
Sana onun için otuz dolar vereceğim.
Bu kitap dört dolar.
Onu on dolara sattım.
O, onu beş dolara aldı.
Onu on dolara aldım.
Bu gömlek on dolardır.
Bu otuz milyon dolara mal oldu.
Ben 200 dolar vergi ödedim.
Tom'a otuz dolar verdim.
Bana hâlâ üç yüz dolar borçlusun.
O, günde 20 dolar kazanır.
Bu tişört on dolar.
Nakit üç yüz dolarım var.
Üç milyon dolarım var.
Tom bana 300 dolar verdi.
Tom'a üç yüz dolar ödendi.
En fazla 20 dolar ödeyecek.
Bu masanın fiyatı üç yüz dolar.
Beş dolar'dan biraz fazla param var.
ve milyarlarca dolar kurtarabilir.
Sana on dolar borçluyum.
En az beş dolara mal olur.
O, yaklaşık on beş dolara mal olacak.
Yüz dolar sadece bozuk para.
Ona 1000 dolar borçluyum.
Ona dört dolar ödedim.
- Sana otuz dolar vereceğim.
- Size otuz dolar vereceğim.
Bu yaklaşık üç yüz dolara mal olacak.
Buna 30 dolar verdim.
Onlara otuz dolar borçluyum.
Onlara 300 dolar borçluyum.
Ona 300 dolar borçluyum.
Ona 300 dolar borçluyum.
Bu yaklaşık otuz dolara mal olacak.
Ona faizsiz 500 dolar borç verdim.
30 dolar borç alabilir miyim?
Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.
Sosisli sandviçler üç dolardır.
O, en az on bin dolar biriktirdi.
Beş dolarına bahse girerim ki gelmeyecek.
O, ruj için 20 dolar ödedi.
O, yeni dolarla değişti.
Fiyatı on dolara indirebilir misiniz?
En fazla 100 dolar harcayabilirsiniz.
Tom üç yüz dolar kazandığını söyledi.
Evinizi on bin dolara satın alacağım.
Tom'un yanında sadece üç doları vardı.
Her biri beş dolara elmalar satarlar.
Toplam on doları buldu.
O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.
Tom masaya otuz dolar koydu.
- Biz bin dolarlık zarar tahmin ediyoruz.
- Hasarın bin dolar olduğunu tahmin ediyoruz.
Keşke bir milyon dolarım olsa.
Tom Mary'den üç yüz dolar çaldı.
Bu şapka on dolara mal oldu.
Tom Mary'ye otuz dolar ödünç verdi.