Examples of using "Completamente" in a sentence and their turkish translations:
Tamamen anlıyorum.
Ben tamamen çıplağım.
O tamamen deli.
Ben bütünüyle sarhoşum.
Ben tamamen bitkinim.
Tamamen bitkinim.
Ben tamamen harap olmuştum.
O katışıksız bir aptal.
İyice delirdin mi?
Şimdi o tamamen farklı.
Tamamen unuttum.
Şimdi tamamen yalnızım.
Sen bütünüyle hatalı değilsin.
Ben tamamen masumdum.
O tamamen sarhoştu.
Tamamen yalnızım.
Burada tamamen yalnızım.
Burada hepimiz yalnızız.
Tom tamamen kel.
- Sana tamamen katılıyorum.
- Sana aynen katılıyorum.
O tamamen beni görmezden geliyor.
Ben tamamen meteliksizdim.
Biz artık tamamen farklı insanlarız.
O burada yapayalnız yaşıyor.
Gerçek şu ki hiçbir şey tamamen doğru ya da yanlış değildir.
- O tamamen yanlış.
- Bu tamamen yanlış.
Ben tamamen katılıyorum.
O tamamen normal.
Tamamen doğal.
Sen tamamen çılgınsın.
O tamamen çıldırdı mı?
O tamamen delirdi.
Tamamen özgürüm.
Kötü kırıldı.
Sen tamamen delimisin?
O tamamen ilgisiz.
Masumiyetinden tamamen eminim.
Tom şimdi tamamen şaşkın.
Tom'u tamamen unuttum.
Ben tamamen size katılmıyorum.
Ben tamamen sizinle aynı fikirde değilim.
Öfken tamamen haklı.
Bütün odanı değiştirdin gibi görünüyor.
Tom kafasını tamamen kaybetti.
Hard disk tamamen mahvoldu.
Kesinlikle birbirlerinden nefret ediyorlar.
Tamamen buna katılıyorum.
Onlarla tamamen aynı fikirdeyim.
Onunla tamamen aynı fikirdeyim.
Onunla tamamen aynı fikirdeyim.
Bu bölge tamamen değişti.
Baksanıza, resmen paramparça olmuş.
Tamamen ona karşıyım.
Tom tamamen bitkindi.
Tom tamamen çaresizdi.
Tom tamamen deli.
Tom tamamen şaşkındı.
O tamamen deli.
Otobüs tamamen doluydu.
Tom bütünüyle kafası karışmış görünüyor.
Dışarısı zifiri karanlık.
- Bu tamamen işe yaramaz.
- Bu tamamen yararsız.
Tom tamamen haklıydı.
Bu tamamen farklı.
Bu tamamen saçma.
Tom tamamen yalnız.
Tom tamamen kafası karışık.
Tom tamamen makul.
Tom tamamen hatalı.
Tom tam nitelikli.
Tom tamamen beceriksiz.
Tom uyanıktı.
Tom iyice depresifti.
- Tom işe yaramazın tekidir.
- Tom'un ne zeytine faydası olur ne ekmeğe.
- Tom bir halta yaramaz.
- Tom'dan ne köy olur ne kasaba.
- Tom'dan bir cacık olmaz.
Fadıl tamamen normal görünüyordu.
O, tamamen asılsız bir söylenti.
İşler şimdi bütünüyle farklı.
Bu söylenti tamamen asılsız.
Tamamen işine dalmıştı.
O ormanda yapayalnız yaşıyor.
Tom asla tamamen iyileşmedi.
Onlara tamamen güvenmiyorum.
Ben bu fikri hiç sevmiyorum.
Ben yalnız olmaktan tamamen mutluydum.
Onun hikayesiyle tamamen aldatıldım.
Bu tür şeylere tamamen yabancıyım.
Kampüste yer yerinden oynamıştı tabii.