Translation of "Bei" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Bei" in a sentence and their turkish translations:

- Hai dei bei capelli.
- Tu hai dei bei capelli.
- Ha dei bei capelli.
- Lei ha dei bei capelli.
- Avete dei bei capelli.
- Voi avete dei bei capelli.

- Güzel saçların var.
- Güzel saçın var.

- Abbiamo passato dei bei momenti.
- Noi abbiamo passato dei bei momenti.
- Passammo dei bei momenti.
- Noi passammo dei bei momenti.

Biz biraz iyi vakit geçirdik.

- Che bei denti che hai!
- Che bei denti che ha!
- Che bei denti che avete!

Ne güzel dişlerin var!

- Prendo dei bei voti.
- Io prendo dei bei voti.

İyi notlar alırım.

- Ho dei bei capelli.
- Io ho dei bei capelli.

Güzel saçım var.

Che bei fiori!

Ne hoş çiçekler!

- I girasoli sono bei fiori.
- I girasoli sono dei bei fiori.

Ayçiçekleri güzel çiçeklerdir.

- Molti bei fiori sbocciano in primavera.
- Sbocciano molti bei fiori in primavera.

Birçok güzel çiçekler İlkbaharda çiçek açar.

- Hai visitato dei bei posti in Germania?
- Ha visitato dei bei posti in Germania?
- Avete visitato dei bei posti in Germania?

Almanya'daki güzel yerleri hiç ziyaret ettin mi?

Questi sono dei bei cavalli.

Bunlar güzel atlar.

Questi sono dei bei fiori.

Bunlar güzel çiçekler.

Boston ha molti bei parchi.

Boston'un birçok güzel parkları var.

- C'erano dei bei fiori sul banco della reception.
- C'erano bei fiori sul banco della reception.

Kabul masasında güzel çiçekler vardı.

Ragazza, che bei capelli che hai.

Kız, ne güzel saçın var.

Stanno crescendo ovunque dei bei fiori.

Güzel çiçekler her yerde büyüyor.

La città ha molti bei parchi.

Şehirde birçok güzel parklar vardır.

Tom indossa sempre dei bei vestiti.

Tom her zaman güzel giysiler giyer.

- Mary ha ricevuto dei bei fiori da suo figlio.
- Mary ricevette dei bei fiori da suo figlio.

Mary oğlundan güzel çiçekler aldı.

Ci sono dei bei fiori in giardino.

Bahçede güzel çiçekler var.

Ci sono molti bei posti in Giappone.

- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.

C'erano dei bei quadri su quel muro.

O duvarda güzel fotoğraflar vardı.

Posso fare parte di tutti questi bei progetti

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

Andate in qualche quartiere, bella architettura, bei parchi,

Mimari ve parkların çok güzel olduğu bir mahalleye gittiniz

Ci sono quattro bei bambini in questa foto.

Bu fotoğrafta dört güzel çocuk var.

Ci sono alcuni bei parchi in questa città.

Bu şehirde bazı güzel parklar vardır.

Il giardino era pieno di bei fiori gialli.

Bahçe güzel sarı çiçeklerle doluydu.

Liu Bei e Zhuge Liang sono una squadra imbattibile.

Liu Bei ve Zhuge Liang rakipsiz bir takımdır.

La città è famosa per i suoi bei parchi.

Bu şehir güzel parkı ile ünlüdür.

E lasciamoli andare nelle comunità a creare questi bei giardini,

ve bırakalım topluluklara ulaşıp bu güzel bahçeleri yapsınlar,

La sua storia mi ha ricordato i bei vecchi tempi.

Onun hikayesi bana eski güzel günleri hatırlattı.