Examples of using "Amare" in a sentence and their turkish translations:
Hayatı sevmek, Tanrı'yı sevmektir.
Teknolojiyi sevmek zorundasın.
Tom'u sevmek istedim.
Seni sevmeliler.
Gerçekten pizzayı seviyor gibi görünüyorsun.
Birisinin sevmesini istiyorum.
Sevmek ve sevilmek istiyoruz.
Sevebilirim.
Sevmek acı çekmektir.
Ben bu resmi sevmeye başlıyorum!
Sen aşık olmak için fazla gençsin.
Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.
O bana cazı sevdirdi.
Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.
ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.
Birini anlamak birini sevmektir.
Aşk aşka nasıl aşık olabilir ki?
İyi ilaç acıdır.
Tom'u sevmekten hiç vazgeçmedim.
- Tanrı bize aşık olma gücünü verdi.
- Tanrı bize sevmek için güç verdi.
Ölmek, aşık olmaktan daha kolaydır.
Nasıl olur da Tom'u sevmezsin?
Tom, Mary'yi sevmekten vazgeçmeyecek.
Biri kendi ana dilini sevmeli.
Tom Mary'yi sevmekten asla vazgeçmeyecek.
Öyle birini nasıl sevemezsin?
Sanki hiç incinmemişiz gibi sevmemiz gerekir.
Bizi sevecek bir sürü insan
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
Aşk rüyalarında bile onu görmektir.
Tanrı bize sevme gücü verdi.
Tom Mary'yi sevmekten hiç vazgeçmedi.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
Neden onların ikisini de sevemem?
Sivrisineklerden nefret ediyorum ama onlar beni seviyor gibi görünüyor.
Sevilmemek üzücüdür fakat sevememek çok daha üzücüdür.
Aynı anda iki kişiyi sevme.
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.