Examples of using "Várja" in a sentence and their turkish translations:
Tom arkadaşını bekliyor.
Doğum günü partisini sabırsızlıkla bekliyor.
Tom lobide Mary'yi bekliyor.
Tom, Boston'a gitmek için sabırsızlanıyor.
- Tom seni tekrar görmek için sabırsızlanıyor.
- Tom seni tekrar görmeyi dört gözle bekliyor.
- Tom doğum günü partisini iple çekiyor.
- Tom doğum günü partisini sabırsızlıkla bekliyor.
- Tom doğum günü partisini dört gözle bekliyor.
Tom Mary'nin cevabını bekliyor.
Her zaman bir karamsardan ödünç para al. O geri beklemeyecektir.
Tom bu öğleden sonraki toplantıyı sabırsızlıkla beklemediğini söyledi.
Burada kal ve onu bekle.
Tom'un karısı ikinci çocuklarına hamile.
Ken trenin gelişini bekliyor.