Translation of "Mindenütt" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Mindenütt" in a sentence and their turkish translations:

Mindenütt megesnek,

Her yerde olan şeyler

Üledék mindenütt.

Yüzey tortusu her yere saçılmıştı.

A Földön mindenütt...

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

Mindenütt kerestem Tomit.

Tom'u her yerde aradım.

Mindenütt vér van.

Her yerde kan var.

Mindenütt jelzések vannak.

Her yerde işaretler var

Mindenütt macskaszőr van.

Her yerde kedi kılı var.

Mindenütt viszket a testem.

Vücudumun her yeri kaşınıyor.

Már mindenütt voltam Európában.

Avrupa'nın her yerinde bulundum.

Mindenütt rejtett kamerák voltak.

Her yerde gizli kameralar vardı.

Az idők mindenütt kemények.

Zamanlar her yerde zor.

Tudom, mindenütt vannak jó emberek.

İyi insanlar var, biliyorum.

Az utcákon mindenütt koboldok... kísértetek...

Sokaklarda cinler... ...gulyabaniler...

Üres dobozok voltak szétszórva mindenütt.

Her yere dağılmış boş teneke kutular vardı.

A festék hámlott, mindenütt repedések húzódtak.

boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.

Mert a zaj mindenütt ott van,

çünkü gürültü yaygın bir şey

- Mindenhol gyertyák voltak.
- Gyertyák voltak mindenütt.

Mumlar her yerdeydiler.

A japán turisták mindenütt ott vannak.

Japon turistler her yerde bulunabilirler.

Amit a világon mindenütt el kellene ismerni.

bunları tüm dünyaya yaymaya ihtiyacımız var.

Már mindenütt megnéztem, de nem találom a tárcámat.

Her yere baktım ama cüzdanımı bulamıyorum.

- Mindent átkutattunk.
- Mindenütt kerestük.
- Mindent tűvé tettünk érte.

- Her yeri aradık.
- Biz her yeri aradık.

A világon mindenütt vannak olyan emberek és olyan helyek,

Dünyadaki tüm topluluklarda,

Tom kutyája sáros mancsnyomokat hagyott mindenütt az új szőnyegén.

Tom'un köpeği onun yeni halısı üzerinde çamurlu pençe izleri bıraktı.

A világon mindenütt szél- és napenergiát hasznosító berendezések épültek, igen –,

dünyanın her yanında rüzgar ve güneş enerjisi panelleri bulunmakta

A város újra felvirágzik, mindenütt teherautók járják majd az utakat.

Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.

Képzelhetik, ha ez egy létező állás lenne mindenütt a világon,

Dünyaya ulaşabilecek ve milyonların gerçekleştirebileceği

A világon mindenütt soha nem látott mértékben pusztul a talaj

Dünya genelindeki ormanlarda,

Egy nagyvárosban nem lehet eltévedni, mert ott mindenütt található térkép.

Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!

Emberek mindenütt. De kevesen vannak tudatában az árnyak közt lappangó veszélynek.

Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.

- Ezt hol találtad meg? Mindenhol ezt kerestem!
- Hol találtad meg? Mindenütt ezt kerestem!

Bunu nereden buldun? Her yeri ararken altüst ettim!