Examples of using "Lábát" in a sentence and their turkish translations:
O, bacaklarını uzattı.
Tom Mary'ye ayak masajı yaptı.
Tom iki bacağını da kırdı.
Mary bacaklarını tıraş etti.
Tom'un bacağının kesilmesi gerekiyor.
Tom ayaklarını paspasa sildi.
Tom düştü ve bacağını incitti.
O düştü ve bacağını incitti.
Düştü ve sol bacağını kırdı.
Onun sağ bacağına bir top çarptı.
Tom ayaklarını paspasa sildi.
Tom ayağını gazdan çekti.
Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
O bacağını kırdığında acıdan bağırıyordu.
Buzun üstünde düştü ve bacağını incitti.
Tom bir köpek balığı saldırısında bacağını kaybetti.
Bir dalgıcın büyük bir midyeden inci almaya çalışırken
Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.
Tom geçen yıl bacağını kırdı ve o zamandan beri topallıyor.
- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.
O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.
Tom Mary'yi memnun etmek için geriye doğru eğilir.
Tom kendini bacağından vurdu.
Gerçekten bu adamla turnayı gözünden vurdun.
Neden topallıyorsun?