Translation of "Ismertem" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ismertem" in a sentence and their turkish translations:

- Már mindenkit ismertem.
- Én ismertem már mindenkit.

Zaten herkesi tanıyordum.

- Ismertem az édesapádat.
- Én ismertem az édesapádat.
- Én ismertem a te édesapádat.

Babanı tanırdım.

- Ismertem egy Tomit.
- Ismertem egy Tamás nevű embert.

Ben Tom adında bir adam tanıyordum.

- Mindenkit ismertem, aki ott volt.
- Mindenkit ismertem ott.

Oradaki herkesi tanıyordum.

Sosem ismertem Tomot.

Tom'u tanımıyordum.

Alig ismertem Tomit.

Tom'u güçlükle tanıdım.

Egyiküket sem ismertem.

Ben onların hiçbirini tanımıyordum.

Jól ismertem őket.

Ben onları iyi biliyordum.

Nagyon jól ismertem.

Ben onu çok iyi biliyordum.

Nem ismertem Tomot.

Tom'u tanımıyordum.

Franciaországban ismertem meg.

Onunla Fransa'da tanıştım.

- Tomot online ismertem meg.
- Tomit az interneten ismertem meg.

- Tom'la internetten tanıştık.
- Tom'la internette tanıştım.

Gyerekkorom óta ismertem Jimet.

Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.

Nem ismertem nagyon jól.

Ben onu çok iyi bilmiyordum.

Nagyon jól ismertem Tomot.

Tom'u çok iyi biliyordum.

Én sem ismertem őt.

Bunu ben de bilmiyordum.

Alig ismertem rá Tomira.

Tom'u zar zor tanıdım.

Ezen a ponton ismertem fel,

O anda,

Tomot idén januárban ismertem meg.

Bu yıl ocak ayında Tom'u tanımak zorundayım.

Nagyon hasonlítasz valakire, akit ismertem egykor.

Sen eskiden tanıdığım birine çok benziyorsun.

Egyáltalán nem ismertem ezt az asszonyt.

O kadını hiç tanımıyordum.

Ön emlékeztet engem valakire, akit ismertem régebben.

Bana önceden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.

Ez egy lányra emlékeztet, akik valaha ismertem.

Bu bana bir zamanlar tanıdığım bir kızı hatırlatıyor.

Ön egy fiúra emlékeztet, akit régen ismertem.

Bana daha önce tanıdığım bir genci hatırlatıyorsun.

ismertem az egyharmad magasságban a márvány árnyalatának megváltozását,

ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.

Világossá vált, hogy az a Vicky, akit ismertem,

Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi

Addigra már jól ismertem a polipok életének szakaszait.

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

- Az utcán ismertem meg.
- Az utcán találkoztam vele.

Onunla caddede karşılaştım.

Emlékeztet engem ez a dal valakire, akit ismertem.

Bu şarkı bana eskiden tanıdığım birisini hatırlatıyor.

Meséltem már neked arról, hogy ismertem meg anyádat?

Ben hiç annenle nasıl tanıştığımı söyledim mi?

Tom az egyike a legbátrabb embereknek, akiket valaha ismertem.

Tom şimdiye kadar tanıdığım en cesur erkeklerden biridir.

Soha nem ismertem még olyan képmutató embert, mint te.

Senin kadar ikiyüzlü birini hiç tanımadım.

Nem ismertem volna fel Tomit, ha nem Marival lett volna.

Mary ile birlikte olmasaydı Tom'u tanımazdım.

- Mexikói tartózkodásom alatt találkoztam vele.
- A mexikói tartózkodásom alatt ismertem meg őt.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Reggel beugrott az orvos, hogy lásson. Wernernek hívják, de orosz. Semmi meglepő nincs ebben. Ismertem egyszer egy Ivanovot, aki német volt.

Doktor bu sabah beni görmeye geldi. Onun adı Werner ama o bir Rus. Bunda şaşırtıcı hiçbir şey yok. Bir zamanlar Alman olan bir İvanov'u tanımıştım.