Examples of using "Házból" in a sentence and their turkish translations:
- Evin dışına koştum.
- Evden dışarı koştum.
O, evden çıktı.
içinde büyüdüğüm ev,
Tom evden dışarıya çıktı.
Evden çıkın.
Bu evden çıkın.
O, evin dışına giderken görüldü.
Onun evden çıktığı görüldü.
Kediyi evin dışına bıraktım.
Tom yanan evden kaçtı.
- Evden nadiren çıktım.
- Nadiren evden dışarı adım attım.
Tom, Mary'yi evden attı.
Bugün evin dışına ayak basmadım.
Hava karardığında dışarı çıkmaktan hoşlanmam.
Yapma kardeş! Evden atarlar bizi.
Telefon çaldığında evi terk etmek üzereydim.
Polis Tom'dan elleri yukarıda evden çıkmasını söyledi.
O, kapıyı açar açmaz, beyaz bir köpek evden kaçtı.
Evin dışına çıkmalarına izin verilirse kediler genellikle küçük hayvanları öldürürler.
Tom elleri havada evden çıktı.