Examples of using "Fából" in a sentence and their turkish translations:
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Tahtadan yapılmadı.
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.
nadir bir ahşaptan elle oyulmuş,
Kırık bir tahtadan yontulduk,
Kutu tahtadan yapılmıştır.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
İnsan taştan değildir.
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Tüm oyuncaklar ahşaptan yapılmıştır.
Bu masa tahtadan yapılmıştır.
Oyuncakların hepsi tahtadan yapılmış.
Birbirimize çok benziyoruz.
Oyuncak tahtadandır.
Bu masa ahşap.
Japon tapınaklarının çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır.
Geleneksel Rus evleri ahşaptan inşa edilir.
- Bu yemek masası nasıl bir ağaçtan yapılmış?
- Bu yemek masası ne tür bir ağaçtan yapılmış?
Yani ağaçtan bu formu alın ve fiberleri oluşturun
Ahşap bir masam var.
Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.
Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.