Examples of using "Bökkenő" in a sentence and their turkish translations:
Bir aksaklık vardı.
Şu, budak.
Her zaman bir av var.
Bir aksaklık daha var.
Bir bit yeniği var.
Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.
Tek sorun şu ki Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.