Examples of using "észrevette" in a sentence and their turkish translations:
O onu fark etti.
Herkes fark etti.
Tom fark etti.
Tom fark etti mi?
Onu herkes fark etti.
Biri bunu fark etti mi?
O benim orada olduğumu fark etti.
Tom farkı fark etti.
Tom Mary'nin aksadığını fark etti.
- Tom Mary'nin yorulduğunu fark etti.
- Tom, Mary'nin yorulduğunu fark etti.
Şöminenin üzerinde kaç tane resim olduğunu fark ettin mi?
- Tom Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
- Tom, Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
Tom bir farkı fark ettiğini söyledi.
Tom aniden kendisine el sallayan birini fark etti.
O uyandıktan sonra ıssız bir adada olduğunu fark etti.
Dan benzin istasyonunda kendi etrafındaki polisler olduğunu fark etti.
Aksanımı fark ettiği için bana daha yüksek bir fiyat verdi.
Yabancı olduğumu fark etttiği için bana daha yüksek bir fiyat verdi.