Translation of "Vorurteile" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vorurteile" in a sentence and their turkish translations:

- Du hast Vorurteile, oder?
- Ihr habt Vorurteile, oder?
- Sie haben Vorurteile, oder?

Sen önyargılısın, değil mi?

Wir haben Vorurteile.

Biz ön yargılıyız.

Ich habe keine Vorurteile.

Benim önyargım yok.

Er hat ihr gegenüber Vorurteile.

O ona karşı önyargılıdır.

Er hat Vorurteile gegen Ausländer.

Onun yabancılara karşı bir önyargısı var.

Ich glaube, Tom hat Vorurteile.

Sanırım Tom önyargılı.

- Tom hat Vorurteile.
- Tom ist voreingenommen.

Tom önyargılı.

Die Leute hier haben viele Vorurteile.

Burada insanlar çok önyargılı.

Ich weiß, dass Tom Vorurteile hat.

Tom'un ön yargılı olduğunu biliyorum.

Ich habe keine Vorurteile gegen ausländische Arbeiter.

Yabancı işçilere karşı bir önyargım yok.

- Ich habe keine Vorurteile.
- Ich bin nicht voreingenommen.

Ben önyargılı değilim.

Tom und Maria haben, denke ich, keine Vorurteile.

Bence Tom ve Mary önyargılı değil.

Nach Toms Worten hat Esperanto zwei Feinde: Unwissenheit und Vorurteile.

Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.

Lassen Sie uns also eine Frage stellen, um Ihre Vorurteile abzubauen

o zaman şunu yapalım önyargılarınızı kırabilmek için size bir soru soracağım

Ich habe von jemandem gehört, dass Albert Einstein gesagt habe: „Der gesunde Menschenverstand ist der Zusammenschluss der bis zum achtzehnten Lebensjahr erworbenen Vorurteile.“

Birisi bana Albert Einstein'ın "Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir." dediğini söyledi.