Examples of using "Vorurteile" in a sentence and their turkish translations:
Sen önyargılısın, değil mi?
Biz ön yargılıyız.
Benim önyargım yok.
O ona karşı önyargılıdır.
Onun yabancılara karşı bir önyargısı var.
Sanırım Tom önyargılı.
Tom önyargılı.
Burada insanlar çok önyargılı.
Tom'un ön yargılı olduğunu biliyorum.
Yabancı işçilere karşı bir önyargım yok.
Ben önyargılı değilim.
Bence Tom ve Mary önyargılı değil.
Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.
o zaman şunu yapalım önyargılarınızı kırabilmek için size bir soru soracağım
Birisi bana Albert Einstein'ın "Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir." dediğini söyledi.