Examples of using "Unheilbar" in a sentence and their turkish translations:
Bu tedavi edilemez.
Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.
O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.
Bu hastalık tedavi edilemez.
Ben ölümcül derecede hastayım.
Bu kanser tedavi edilemez.
- Tom'un doktorlarına göre, onun durumu tedavisi imkansız.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu çaresiz.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu düzelmez.
Doktor bu hastalığın dermansız olduğunu söyledi.