Examples of using "Taro" in a sentence and their turkish translations:
Taro, dönem ödevi yazıyor.
Hangileri Taro'nunki?
Taro, sıkı çalışıyor.
- Beni lütfen Taro diye çağır.
- Bana Taro de lütfen.
Taro İngilizce konuşur, değil mi?
O, Taro Akagawa tarafından yazılmış.
Taro, git ve dişlerini fırçala.
O, Taro'dan daha ünlüdür.
Taro, yemek hazır!
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
O Taro'dan daha meşguldür.
Taro iki yıl önce öldü.
- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Taro, 10 yıldır Obihiro'da yaşıyor.
Taro, üçünün en ünlü olanıdır.
Dün Taro ile tenis oynadım.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.