Examples of using "Pfeife" in a sentence and their turkish translations:
- Bu bir boru değil.
- Bu bir pipo değildir.
- Boru değil bu.
Tom piposunu içiyor.
- Bu bir boru değil.
- Bu bir pipo değildir.
Tom piposunu tüttürerek içti.
O, pipo içerken orada oturdu.
Okulda ıslık çalma.
Tom eskiden pipo içerdi.
- Zurnanın zırt dediği yerdeyim.
- Sabrın sonundayım.
- Sabrın sınırındayım.
- Yararı yok.
- Bu gereksiz!
Mary Tom'a doğum günü için bir pipo verdi.
Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu.
Büyükbaba ağzında pipo varken benimle konuştu.
Köpeğimi ıslık çaldığımda gelecek şekilde eğittim.
Tom Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor.
Onu unut.
Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.
O istediğini elde etmediğinde somurtur.