Examples of using "Meeresspiegel" in a sentence and their turkish translations:
Deniz seviyesi yükseliyor.
Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.
Dağ, deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliktedir.
Bu şehir, deniz seviyesinden 1.600 metre yukarıdadır.
Dağ deniz seviyesinden 5000 metre yüksekte.
2014 yılında küresel deniz seviyesi 1993 ortalamasının 2,6 inç üzerinde idi.
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.