Examples of using "Möglichen" in a sentence and their turkish translations:
Her türlü hayvan var.
daha kompleks değişimlere uğramaya hazır,
Mağaza her türlü biblo satar.
Dükkan her türlü süs eşyası satıyor.
Radyo sel olasılığı hakkında bizi uyardı.
Onun hakkında türlü türlü söylentiler yayılıyordu.
Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
Uygur mutfağında her çeşit yemek vardır.
Fizikçi, nükleer füzyonun potansiyel tehlikesinin farkındaydı.
Benim işimde her tür insanla uğraşmak zorundayım.
John bana küfretti.
Mary bana küfretti.
Tom bana küfretti.
Elimden geldiği kadar herhangi bir şekilde yardım etmek için buradayım.
- Her tip kitabı okurum.
- Her tür kitabı okudum.
İnanç, imkansızı denemenize izin verir. Ancak şüphe, sizi mümkün olandan bile alıkoyar.
Tedaviyi reddetme hakkınız her zaman var, ama tercihinizin bu olması durumunda yaşanabilecek olası sonuçlarla ilgili açıklama yapmak durumundayım.
- Mümkün olduğunu düşünüyorum.
- Bence o mümkün.
- Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
- Onun bir olasılık olduğunu düşünüyorum.
Gerekli olan ile başla, sonra mümkün olan ile devam et ve imkansız olanı başardığını göreceksin.
Planı uygularken, bütün olası zorluklar hesaba katılmalıdır.