Examples of using "Jüngere" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendinden küçük öğrencileri ezmeyi sever.
Tom küçük kız kardeşini beraberinde getirdi.
İki küçük kardeşin var.
Benden küçük üç kız kardeşim var.
Bu son bir gelişme.
Tom'un üç küçük kız kardeşi var.
Hiç küçük kız kardeşim yok.
Tom'un küçük kızı evlidir.
Mary Tom'un küçük kız kardeşidir.
Tom'un küçük bir kız kardeşi var.
Tom'un üç küçük kardeşi var.
Tom kendinden çok daha genç bir kadınla evlendi.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
Onun küçük kız kardeşi tanınmış bir televizyon yıldızıdır.
Genç bir kadına aşık oldu.
Tom, Mary'nin küçük kız kardeşine aşık.
Mary senin küçük kız kardeşin, değil mi?
Küçük kız kardeşim dün Kobe'ye gitti.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi vardır.
Yaşlı bir adamın, ondan çok daha genç bir karısı var.
Mary küçük kız kardeşi kadar güzel değil.
O, Tom'un küçük kız kardeşidir.
Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.
Genç kız kardeşim evleneli üç yıl oldu.
Kız kardeşin için, o utangaç bir tip.
İki kızdan, o daha gençtir.
Tom'un Mary adlı bir ablası ve iki küçük kız kardeşi var ama ben onların isimlerini hatırlamıyorum.
Bir ağabeyim ve küçük bir kız kardeşim var.
Tom'un bir ablası, Mary ve iki küçük kız kardeşi var ama onların isimlerini hatırlayamıyorum.