Examples of using "Gelächter" in a sentence and their turkish translations:
Gülme duyuyorum.
Alan: Evet öyle (Gülüşme)
Gülmekten kırıldılar.
Tom kahkaha attı.
Öğrenciler kahkahalara boğuldular.
Herkes gülmekten kırıldı.
O kahkaha attı.
O, gülmekten kırıldı.
Kalabalık kahkahalara boğuldu.
Genç adam kahkahalara boğuldu.
Tom'un kahkahası üç blok öteden duyulabilirdi.
Tom ve diğerlerinin hepsi kahkahayı patlattı.
Onlar hikayeyi duyunca, kahkahaya boğuldular.
Ama bizim İngiltere'deki yardım hattımıza gelirseniz, siz de gülüşmeler duyarsınız.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
Konuşmacı öyle söylediğinde seyirci kahkahalara boğuldu.
- Tom kahkaha attı.
- Tom birden gülmeye başladı.
Gerçekleşen bir hayata öncülük etmek gerçekten basit bir soruya geliyor: Geceleri ışıkları kapattığınızda ve kafanız yastık üzerindeyken, ne duyuyorsunuz? Ruh şarkın mı, Şeytan mı gülüyor?