Examples of using "Fordert" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un patronu çok iş istiyor.
O, imkansızı istiyor.
dünyayı anlaşmaya çağırıyor
Sendika yüzde on oranında ücret zammı için baskı yapıyor.
O derhal ödeme istiyor.
Halk reform istiyor.
Bu arada, Almanların büyük çoğunluğu Wulff'ın istifasını talep ediyor.
arasında bir şeylerin kızışıp kızışmadığını soruyor.
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.
Kendini riske atıyorsun.