Translation of "Europäer" in Turkish

- Europäer trinken gerne Wein.
- Die Europäer trinken gerne Wein.
- Europäer trinken gern Wein.

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

Magst du Europäer?

Avrupalıları sever misin?

Ich bin Europäer.

Ben bir Avrupalıyım.

- Europäer trinken gerne Wein.
- Die Europäer trinken gerne Wein.

- Avrupalılar şarap içmeyi sever.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.

Europäer ohne Hass und Hass

Avrupalılara kin ve nefret duymadan

Die Europäer haben endlich etwas überwunden

Avrupalılar birşeyleri sonunda aşmışlar

Europäer versuchten, den Stamm zu zivilisieren.

Avrupalılar kabileyi uygarlaştırmaya çalıştı.

Keine Europäer, die den Islam wirklich beschmutzen

gerçekten İslamiyeti kirleten Avrupalılar değil

Viele Europäer kennen das moderne Japan nicht.

- Birçok Avrupalı modern Japonya'yı tanımıyor.
- Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.

- Ist es wahr, dass sich die Europäer nicht jeden Tag duschen?
- Stimmt es, dass Europäer nicht täglich duschen?

Avrupalıların her gün duş almadıkları doğru mu?

Generell können Europäer mehr fremde Sprachen als Amerikaner.

Genellikle, Avrupalılar Amerikalılardan daha fazla yabancı dil biliyor.

Sie verdienen es nicht, sich Europäer zu nennen!

Kendine bir Avrupalı ​​demeyi hak etmiyorsun!

Die Indianer lebten in Amerika, bevor die Europäer ankamen.

Yerli Amerikalılar Avrupalılar gelmeden önce Amerika'da yaşıyordu.

Die meisten Europäer können keinen Japaner von einem Chinesen unterscheiden.

Çoğu Avrupalı, bir Japon'u bir Çinli'den ayırt edemez.

Im späten 15. Jahrhundert begannen die Europäer, Amerika zu erkunden.

Avrupalılar, Amerikaları 15. yüzyıl sonunda keşfetmeye başladılar.

Sechzig Prozent der Europäer können nicht mehr die Milchstraße sehen.

Avrupalıların yüzde altmışı artık Samanyolunu göremiyor.

Die Anzahl der Europäer, die jedes Jahr Thailand besuchen, ist sehr hoch.

Her yıl Tayland'ı ziyaret eden Avrupalıların sayısı çok büyüktür.